Aşktan Tasarruf Etmeye Son
“Mutlak sevgi kusursuz bir
güzelliktir; içerisinde nefret ya da sahip olma yoktur…. Bu yüzden sevgiyi
bulabileceğiniz her yerde kabul
edin: Sevgiyi fark etmek zordur çünkü asla soru sormaz.” - Austin Osman Spare
Cinsel
sevgi, erotik zevk, tükenmeyen coşkunluğun kaynağı bedenlerimizin mutlak
tanrısallığının ifadesidir. Kozmosun yaratıcı enerjisinin ta kendisidir. Bu
enerji serbest bir şekilde içimizde aktığı zaman, aşka, tüm kozmos ile erotik
zevki paylaşmayı arzulamaya ulaşırız. Fakat yalnızca çok nadir olarak bu
sınırsız enerjiyi deneyimleyebiliriz. Meta
kültürünün sınırları içerisinde, aşk da bir metadır. Aşktan tasarruf
geliştirilmiştir, ve bu tasarruf, hazzın özgürce akışını yok eder.
Aşktan
tasarruf yalnızca aşk kıtlığı yaratıldığı için var olabilir. Küçük çocuklar
olarak, bizler, kendimize ve tüm diğer varlıklara sevgi besleyen vahşi,
tanrısal aşıklarız. Fakat ebeveynlerimiz bunu bizden çaldılar. Yetişkinler
çocuk sevgilerinin cinsel doğasını inkâr ederler ve sevgi ifadelerini kabul edilebilir
davranışlarla değiştirirler. Kötü olarak tabir ettikleri kaba cinsel
davranışlarımız için bizleri cezalandırır veya azarlarlar. Bizi yargılarlar ve böylece
kendimizi yargılamayı öğretirler. Kendimizi sevmek yerine, kendimizi
kanıtlamaya mecbur bırakılmış hissederiz – asla kendimizden emin hissedemeyiz.
Aşk kozmosun bir hediyesi olmaktan çıkar ve uğruna rekabet etmek zorunda
olduğumuz oldukça nadir, yüksek fiyatlı bir meta haline gelir.
Tasarruf
edilen aşk için rekabet bizi değiştirir. Kendiliğindenliğimizi, özgür ve şen
kişisel ifademizi kaybediyoruz. Gerçekten hissettiğimiz gibi hareket etmek fark
etmiyor. Kendimizi arzu edilebilir kılmalıyız. Eğer kültürel standartlara göre iyi
görünüyorsak büyük bir avantaja sahibizdir, çünkü görünüş bizi arzu edilebilir
cinsel bir meta yapan şeylerin ana parçasıdır. Fakat diğer işe yarar özellikler
de vardır – kuvvet, üstün cinsel yetenek, “güzel tat”, zekâ, parlak anlayış. Ve
elbette, sosyal-cinsel oyunları nasıl oynayacağını bilmek. En iyi aktör bu
oyunlarda kazanır. Doğru imajı nasıl takınacağını bilmek, hangi durumda hangi
rolü oynayacağını bilmek – bu size tasarruf edilen aşkı satın alacaktır. Fakat
kendinizi kaybetme pahasına.
Çok az
insan hem fiziksel çekiciliğe hem de sosyal-cinsel oyunları oynamada ustalığa
sahiptir. Bu yüzden çok ender fırsatlar dışında sevgisiz bırakıldık. Bu
fırsatlar ortaya çıktığı zaman, onların doğal olarak akmasına izin vermememiz,
aksine onlara tutunmaya, onlara erişmeye çabalamamız sürpriz değildir. Aşktan
tasarruf edildiğinde, özgür ilişki kurmaya yardımcı olmaz. Çünkü belirli bir
sevgiliden uzaklaşmak aşkın kendisinin sonu anlamına gelir. Özgürce ilişki
kurmak yerine, ilişki inşa etmeye – ilişkiyi kalıcı kılarak, sevgililerden
birinin kandırıldığını hissettiği ya da aşkı kaybetme korkusu yüzünden ekonomik
bir ilişki bulduğu bir noktaya kadar birbirlerine aşk sattıkları bir alıp verme
sistemi içerisine pekiştirerek – ve bütün tekrardan aşkı kazanma sürecini
gözden geçirmeye çalışırız.
Ve ilişkilerin – tasarruf edilen
aşkın bir ifadesi olarak – genellikle tek eşli olduğu düşünülür. Sevgilimizi
bir başkası için kaybetmek istemeyiz. Eğer
aşkımızı birbirimize sadece satmakta anlaşamazsak, sevgilimiz daha iyi bir
ürün, bize tercih edebileceği bir sevgili bulamaz mı, ve de bizi terk edemez
mi? Ve böylece sevgi azlığının sebep olduğu korkular, kendisini pekiştiren
kurumlar yaratmaya yardımcı olur.Bazı insanlar ilişki tarzını seçmezler. Kendilerini
gerçekten arzu edilir metalar olarak kanıtlamak isterler. Böylece cinsel
fatihler olurlar. Cinsel fetih arenasında yüksek bir skor yapmak isterler.
Zevki paylaşmak umurlarında değildir. Yalnızca bir imaj yaratmak isterler. Ve
bu kişiler statü için de aynısını yaparlar. Bu insanlar için tam paylaşımın
coşkunluğu aşkın tasarrufuna mağlup olmuştur. Tam paylaşımın coşkunluğu artık
bir skordur ve önemsenen yalnızca skordur. Metaları daha değerli yapmak için,
aşkın tasarrufu cinsel uzmanlaşma yaratmıştır. Elbette, doğal çift
cinsiyetliliğimizdeki erkeksilik ve kadınsılığa olan kültürel vurgu bunun önde
gelen bir şeklidir. Fakat cinsel tercih etiketleri, kişisel kalıcı tanımlamalar
oldukları zaman da bunun bir parçasıdırlar. Arzularımızın serbestçe akmasına izin
vermekten ziyade, kendimizi gay veya heteroseksüel ya da biseksüel ya da
fetişist olarak tanımlayarak, kendimizin uzmanlaşmış bir ürününü yaratıyoruz ve
böylece de aşkın kıtlığını pekiştiriyoruz.
Aşk metalaştığında gerçek aşk
olmaktan uzaklaşır; çünkü Eros zincirlenemez. Aşk özgürce akmalıdır, fiyatı
olmadan ve beklentisi olmadan kolayca akmalıdır. Aşktan tasarruf edildiğinde
var oluşu sona erer, çünkü sevgililerin varlığı son bulur. Arzu edilir ürünler
olmak zorunda olduğumuzdan, kültürümüzün bize öğrettiği rolleri edinmek için
gerçek özlerimizi bastırmamız bizleri arzu edilir kılacaktır. Maskeyi öpen
maske, sureti öpen suret olacak – gerçek sevgililer hiçbir yerde bulunamazlar.
Aşk tasarrufundan kurtulmak
için, aşk bizim için bir kıtlık olmayı bırakmalıdır. Vahşi kozmos aşıklarla
doluyken, meta kültürü bunu bizden çalmıştı. Aşkın kıtlığından kendimizi
özgürleştirmenin tek bir yoluyla başbaşa kaldık. Kendimizi sevmeyi öğrenmemiz
gerekiyor, kendimizi seveceğimiz böyle bir zevkin kaynağını bulmamız gerekiyor.
Hepsinden öte, aşık olacağım zevkin kaynağı benim bedenim değil mi? Etim,
sinirlerim, karıncalanan tenim bu sınırsız enerjinin aktığı uçsuz bucaksız galaksiler
değil midir? Kendimizi sevmeyi öğrendiğimiz zaman, kendimizi sonu olmayan
erotik zevkin bir kaynağı olarak bulduğumuz zaman, aşk bizim için asla kıt
olmayacaktır. Çünkü sevgili olarak her zaman kendimize sahip olacağız.
Ve kendimizi sevdiğimiz zaman, Eros’un
sınırsız neşesi özgürce dışarıya doğru dökülerek bedenimizden akacaktır. Aşkı
ihtiyaçtan dolayı kavramayacağız, ona açık olan her canlıyla engin erotik
enerjimizi özgürce paylaşacağız. Aşıklarımız erkekler ve kadınlar, ağaçlar ve
çiçekler, hayvanlar, dağlar, nehirler, okyanuslar, yıldızlar ve galaksiler
olacak. Aşıklarımız her yerde olacaklar, çünkü kendimiz de aşkız.
Kudretli aşk tanrıları olarak, o
halde kanuna karşı gelen kahramanlar olarak dünyayı dolaşabiliriz, çünkü aşk
tasarrufundan kurtularak, tüm tasarrufa karşı gelme gücüne sahibiz. Ve
aşıklarımızın suistimal edildiği, köleleştirildiği ve tehdit edildiği bu
kültüre müsamaha etmeyeceğiz. Aşkın tüm kudretli enerjisiyle, sevdiğimiz her
şey özgür olana dek her zinciri kıracak ve her duvarı yerle bir edeceğiz. Ve
böylece ekonominin uzun, kabuslu hükmü, uygarlığın ölüm dansı sona erecektir.
Feral Faun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder